Zira bir halk, benim ya da bir başkasının asla yazamayacaklarını yazdı.
Kalbini ve inancını eline alarak
Renklerini bedenine sararak
İnancını Amed'de bağırarak
Susarak
Öfkesini coşkuya kurarak
Tedirgin ama yarasını yalandan koruyarak
Şarkılarıyla
Halaylarıyla
Arabesk ve lümpen fazlalıklarına aldırmadan
Saçlarını zulmün koynunda ağartanların bilgeliğine yaslanarak
Dağlarını ve göğünü gecesine saranlara hürmetle
Oğullarına ve kızlarına bel bağlayarak yazdı hikayesini.
Ateşini yaktı
Zılgıtını attı
Halayını çekti
Kurdu örsünü, demirini dövdü.
Dövdü demirini, zulmüne inat vurdu inkara, vurdu ha vurdu.
Dost duydu, düşman duydu
Gök övdü, gece sövdü
Söndü şehrin ışıkları
Suyun başında kadınlar, suyun başında kızlar gördü
Bin can gençliğini, on bin can düşlerini serdi
Yepyeni bir gün, yepyeni bir bahara indi.
İkibinonüçün yirmibir mardında tarih Amed'i gördü.
Aktı usulca ve fokurdayarak
Aktı kadim geçmişine yaslanarak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder