Oysa yetişir. Bütün işler yetişir. Unutuyorsun, tanrı kendi düzenine halel getirmez. Bildiklerin O'nun iznine tabidir sanırsın, oysa O'nun sana bir şey yaptırdığı yok. Sen, sadece genel bir komut içresin ve keskin sirke olman sadece kendi midende ülser olabilir. Bu ne sana büyük bir erdem sunar, ne tanrınla arandaki ilişkide büyük bir sır olur.
Bu minval bir iki ses çıkarmak, bir kaç sözün bedeninden ulaşmak isterim sana.
1- Niçe'nin tanrısı Zerdüşt'tür, ona ben de tanrı gibi bakarım, der ki: "Kul istemezse, tanrı kim olur..." Lakin unutma ki, aynu Zerdüş, "tanrı benim" der.
Bu minval yani!
2- RİCA: Bu telden bağlanmış hayatın, bu riskle kaynamış dilin özelliği ölmüş mü bilmem, ama bildiğim bir şey var: İçimizdeki sır daima dışımızdakinin denizidir. İçerisi deniz yani... Sen oraya bakmayı becerenlerden ol..! Tek kusur niye bu isyan sanki..! Hem istersen suç yaratıp bende deşme hünerini. İncinirim, canım var benim de..!Etim. Kemiğim.
4- ÖNERİ: Sırf arzuna feragat eden bir dili bulamadın diye fırtına olamazsın! İnciteceksen, gözüme parmağını sokmana gerek de yok. Fısıldasan duyarım zaten. Sussan suç olurum. Aklını kendine al, benim bir kederim var zaten. Unutuyorsun, "herkesin bir derdi var, durur içerisinde."
İstemezsen yazmazsın. Olur, biter. Parmak niye sallarsın?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder